Derin dondurucuda cesedi bulunan bebeğin ölümüyle ilgili kan donduran ifadeler

Gaziantep’te darp edilerek öldürüldüğü tespit edilen ve cesedi derin dondurucuda bulunan 3 yaşındaki Lina Nazlı Erbay’ın katil zanlıları ilk defa SEGBİS ile hakim karşısına çıktı. Sanıkların tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, duruşmayı 19 Eylül’e erteledi.
Bir televizyon programına Gaziantep’ten katılan M.İ., kayıp 2 çocuğu için yardım istedi. Ailenin verdiği bilgiler üzerine harekete geçen Gaziantep polisi bir iş yerinde yaptığı aramada kaybolan 3 yaşındaki Lina Nazlı Erbay’ın cesedini derin dondurucuda buldu.
Olaya ilişkin ilişkin 2 tutuklu sanığın yargılandığı davada ilk duruşma bugün Gaziantep 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki görüldü. Duruşmaya tutuklu sanıklar Mehmet Aksu ve Muhabbet Toz, SEGBİS ile katıldı. Duruşma salonunda anne Melisa Erbay, baba Abdurrahman Erbay, Gaziantep Barosu avukatları, Gaziantep Barosu İnsan Hakları Merkezi ve Türkiye Barolar Birliği avukatları, Gaziantep Barosu Kadın Hakları Komisyonu, UCİM, ÇODEM avukatları ve diğer yakınları yer aldı.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 19 Eylül’e erteledi.

“Melisa çocuğu sert bir şekilde sarstı, kafasını çarptı, daha sonra çocuk bayıldı”
Lina Nazlı hasta olduğu için yemek yemekte zorlandığını ve anne Melisa Erbay’ın bebeğe yemek yedirirken şiddet uyguladığını ifade eden sanık Muhabbet Toz, “Üstüme atılan suçlamayı kabul etmiyorum. Ben öldürmedim. Çocuk hastaydı. Melisa beni aradı eşiyle tartıştığını benimle konuşmak ve kalmak istediğini söyledi. İki çocuğuyla birlikte benim evime geldi sonra akşamları fuhuş yapmaya başladı, daha sonra fuhuş yaptığını anladım, oturduğum ev iş yerime uzak olduğu için iş yerimi değiştirdim. Melisa ve çocukları benim önceki evimde kaldı. 2022 yılı ortalarına doğru Melisa beni aradı çocuğunun düştüğünü söyledi, hastaneye gittik, iç kanama olduğunu söyledi doktorlar. Çocuk hastaydı ama annesinin imzasıyla çıkardık evlerine gittik beraber kaldık. Melisa sürekli gidip gelmeleri devam ediyordu, akşamları arkadaşlarıyla buluşma bahanesiyle çıkıyordu. Lina Nazlı hasta olduğu için yemek yemekte zorlanıyordu, Lina Nazlı’ya yemek yedirirken çocuğa şiddet uyguluyordu. Doktorlar çocuğun sarsılmaması gerektiğini söyledi buna rağmen sarsıyordu, ben de evde olduğum için bunlara şahit oldum. Psikolojik sıkıntıları vardı, gittikçe kötü hale geldi" dedi.

"Çocuğu üçümüz birlikte götürdük ve buzdolabına koyduk"
Sanık Muhabbet Toz, "Yine evde olduğum bir gün Melisa çocuğu sert bir şekilde sarstı ve çocuk yere düştü. Kafasını çarptı, daha sonra çocuk bayıldı. O sırada Mehmet Aksu’yu aradık. Mehmet Aksu geldi, korktuğumuz için çocuğu hastaneye götürmedik. Mehmet Aksu çocuğa kalp masajı yapmaya başladı. Mehmet Aksu bu böyle olmaz çocuğu bir yere saklamamız gerektiğini söyledi. Melisa bize bu aşamada herhangi bir şey yapmayın demedi. Yarım saat evde bu şekilde oturduk. Ben o an şoka girmiştim hastaneye gitmemiz gerektiğini söyledim ama kabul etmediler, daha sonra Mehmet Aksu bebeği buzdolabına koymamız gerektiğini söyledi. Mehmet ve bana ait olan iş yeri ancak Mehmet’in adına icra olduğu için benim adıma kayıtlı. İş yerinin arka mutfak kısmına Mehmet Aksu buzdolabı aldı ve oraya koyduk çocuğu üçümüz birlikte götürdük ve çocuğu buzdolabına koyduktan sonra anahtarı bir süre Mehmet’in arabasında kaldı daha sonra Mehmet’in iş yerinde kaldı. Bu süreçten sonra melisa bizden uzaklaştı. Mehmet ile ilişkileri olduğunu öğrendim Melisa’nın Mehmet’e karşı bir ilgisi vardı. Evlerimiz ayrıydı ancak yine de Melisa ile görüşüyorduk. Aramız bozulduktan sonra melisa Müge Anlı ya çıkıp çocuklarının kayıp olduğunu söyledi. Melisa’nın konuşma kabiliyeti çok iyi olmadığı için pazar günü Müge Anlı’ya çıktıktan sonra avukatıyla konuşup çocuğun yerini polislere söyledi. Melisa zaten çocuklarıyla ilgilenen biri değildi. Melisa 9 ay boyunca gelip çocuklarına bir şey olmamasına rağmen aramız kötü olduktan sonra çocuklarını göstermediklerimizi söyledi. Melisa’yı hiç bir şekilde fuhşa teşvik etmedik parada istemedik bizim zaten iş yerimiz var zaten kendisi zaten bu benim hayatım seviyorum demişti. Annesi babası arkasına düşmesin diye karakola gidip iyi olduğuna dair dilekçe verdi. Ben olay anında Melisa’nın çocuğu sarsıp yere düşürdüğünü gördüm. Mehmet çocuğu severken biraz sert severdi o yüzden ısırık izleri çıkmış olabilir. Ben ısırma ya da çocuğun vücudunda sigara söndürme gibi bir eylemim olmadı suçlamaları kabul etmiyorum” dedi.
Anne Melisa Erbay’ın ev kiralamak istediğini ve ev sahibi Melisa’yı tanımadığı için kira sözleşmesini Mehmet Aksu’nun kendi adına yaptığını söyleyen sanık Muhabbet Toz, “Daha önce ilk ifademde belirttiğim gibi Melisa bana çocuklarının eşinden olmadığını başka bir erkekle birlikteliğinden olduğunu söylemişti. Melisa Ak kentte bir ev kiralamak istedi ama ev sahibi Melisa’yı tanımadığı için kira sözleşmesini Mehmet Aksu kendi adına yapmıştı. Ancak bu olay Melisa benim evime geldikten bir kaç ay sonra olmuştur. Paniklediğim için o şekilde ifade verdim şimdiki verdiğim ifadeler doğrudur. Çünkü kendimde olmadığım için olayı şokunda olduğum için olayı o şekilde anlattım. Melisa Lina Nazlı’yı ve Ceyda Naime’yi darp ettiğini ve Lina Nazlı’yı ısırdığı beyanlarım doğrudur. İfademde bahsettiğim çocuğu yere düşürdüğüm kısım ilk olayla ilgilidir. Çocuğu 25 Aralık Devlet Hastanesine götürdüğümüz zaman çocuk çizgi film izlerken kanepeden kendisi düşmüştü. Çocuğu dolaba koyalım hiç bir şekilde kokmaz gözümüzün önünde olsun ben çocuğu yakalım ifademde söylemedim” ifadelerini kullandı.

“Gamze’yle yani Muhabbet ile aramızda yasak aşk vardı”
Olayın olduğu gün dışarıda çalıştığını ve telefonunun çaldığını ardından Gamze’nin arayıp çocuğun düştüğünü ve çok kötü olduğunu can çeliştiğini söyleyip ve hemen eve gittiğini söyleyen sanık Mehmet Aksu, “Bugün Lina Nazlı için adalet istiyoruz. Ben Melisa’yı tanımıyorum kendisi Gamze yani Muhabbet Toz ile çocukluk arkadaşı. Çocuklarını Muhabbet’in evine bırakmaya gelmişti, eşinin adını Can olarak biliyordum, isminin Abdurrahman olduğunu bilmiyordum. Aynı gün sevgilisiyle buluşmaya gitti. O gün Gamze’ye bu nasıl biri olduğunu sordum nasıl olurda çocuklarını bırakıp sevgilisine gittiğini sordum. Ben kendisine sorduğum da bu benim hayatım kimse karışamaz dedi. Ondan sonra uzun bir süre Melisa ile görüşmedik. Birgin muhabbet beni aradı Melisa’nın kötü olduğunu eşinin evi terk ettiğini ve Melisa bundan bir hafta önce çocuklarıyla Gamze’nin evine birlikte kalmaya geldiler. Beni aradılar yardım istediler hatta ben götürdüm erzakta almıştım. Evliyim ve 3 tane çocuğum var Gamzeyle yani Muhabbet ile aramızda yasak aşk vardı. Melisa kalbi çok geniş bir insan arada sırada Melisa birçok kişiyle muhabbeti vardır. Sosyal medya ve telefonla konuşmalarını duydum şahit oldum. Melisa’nın eski sevgilisi kapının önünde olduğunu evi basmaya geldiğini söylemişti. 25 Aralık Devlet Hastanesine gittiğimiz gün olaya tesadüfen gittim Gamzenin evine gittim arabaya kötü olduğunu gördüm ve arabamla hastaneye götürdüm. Çocuğun düşme anını görmedim. Hastanede polis memurları ifademi aldılar olaydan, 1-2 saat sonra Melisa ve Gamze geldi polisler ifadelerini aldılar. İfadesi alındı doktorlar çocuğu özel bir hastaneye sevk etti. Ambulans ile özel hastaneye sevk edildiği sıra da bende ambulansı takip ettim. Hastanede kendi isteği ile çocuğu hastaneden çıkardı. Çocuğu başka hastaneye götürelim dedim çocuğu hastaneye götürdüğümüz de bir kaç gün tedavi altında kaldı çocuğun beyninde boşluk olduğu söylendi. Doktorlar test yapacaklarını söyledi ama anne kabul etmedi. Olayın olduğu gün ben dışarıda çalışıyordum telefonum çaldı Gamze beni aradı çocuğunun düştüğünü ve çok kötü olduğunu can çeliştiğini söyledi ve bende hemen eve gittim. Eve gittim Gamze şok geçirmişti eve gittiğimde Melisa orada değildi. Lina Nazlı TV odasında hareketsiz bir şekilde yatıyordu suni teneffüs ve kalp masajı yapmaya başladım. Gamze’ye ambulans ve polisi araması için bağırdım” dedi.
Sanık Aksu, “Ne yapacağımızı o an bilemedik Gamze gel çocuğu yakalım ancak bu şekilde kurtulabiliriz dedi. Ben de bunu yapamayacağımı söyledim. Ben vicdani olarak yapamazdım benim de 3 tane çocuğum var. Polisten korktuğumuz için polisi aramadık. Gömelim ya da buzdolabına koyalım dedim. Çocuğu eve bırakıp buzluk almaya gittik, Gamze arabada bekledi ben yanlış hatırlamıyorsam bir gün sonra ortak olduğumuz iş yerine kurdular. Ben ve Gamze çocuğu alıp dolaba koyduk yanımızda başka kimse yoktu. Ayrıca yanımıza kilit alıp dolayı kilitledik ve dolabın anahtarı Gamze yanımdaydı. Teslim olmadan 2 ay önce vicdanim kabul etmediğini teslim olması gerektiğini ve karakolun önüne götürerek teslim olmamız gerektiğini söyledim ama o ölsem de ağlayarak teslim olmam dedim. Ağlayarak geri döndük. Ben teslim olduğum Pazartesi günü de olayı şu an olduğu gibi anlattım. Benim Lina’nın ölümüne herhangi bir dahilim yoktur. Aksine kurtarmaya çalıştım ancak gittiğimde vefat etmişti. Ben çocuğu hiçbir şekilde ısırmadım ben hiçbir şekilde şiddetkar bir şekilde bir eylemim olmadı. Hiçbir şekilde sigara söndürmedim, benim de çocuğum var o şekilde bir eylemim olmadı. Kesinlikle kendisini fuhşa teşvik etmedim. Ama kendisi benden hoşlandığını başka ile gitmemiz söylüyordu ama ben kabul etmedim. Hakkımdaki suçlamalar doğru değildir üstüme atılan suçlamaları kabul etmiyorum tahliye ve beraatimi talep ediyorum” diye konuştu.

“Çocukları göster dedim her zaman uyuyor diyordu”
Baba Abdurrahman Erbay, “Melisa ile 2018 yılında evlendik 2019 ve 2021 yıllarında iki çocuğumuz oldu sonra anlaşamadık aramız bozuldu. Bir dönem ben evden ayrıldım daha sonra birleştik Melisa kabul etmedi ben evi terk ettim. Daha sonra zaman zaman görüşüyorduk kendisi birleşmeyi kabul etmedi. Tamamen görüşmeyi bıraktık. Melisa’nın gamzeyle gittiğini söyledi. Kendisini aradım çocukları bana ver başka ne yaparsan yap dedim. Olayın sabahında benim hakkımda şikayetçi oldular. Bu süre sonra gamzenin numarasına ulaştım aradım Melisa nerde dedim. Urfa’da Balıklıgöl’de başka bir adamla çocuklarıyla hayat yaşıyor dedi. Ben irtibat kuruyorum sen uğraşma dedi. Aramaya ve ulaşmaya çalışsam da sonuç bulamadım. Resmen biz boşandıktan 3 hafta sonra Melisa sosyal medyadan yazdı 1 hafta boyunca kendisi olduğunu gizledi ve ben kendisine görüntülü ara dedim. Çocukları göster dedim her zaman uyuyor diyordu. Yayına çıkmadan bir hafta önce bana fuhuş yapıldığını söyledi. Kendisiyle konuştuğumuzda Muhabbet Toz ve Mehmet Aksu kendisine fuhuş yaptırdıklarını söyledi. Kendisini aldım karakolda ifade için karakola götürdüm ardından sığınma evine ve yayına çıktık. Ve çocuğun ölüm haberini aldık. Ceyda’yı geri aldık ve şu an çocuk annemde kalıyor sanıklardan da şikayetçiyim. Ben bir keresinde Melisa’yı taksi ile Gamze’nin evine bırakmıştım, o zaman da Melisa hamileydi, Muhabbet Toz’un annesi de evdeydi. Mehmet Aksu evde değildi” şeklinde konuştu.

“Ses tonumuz benzediği için müşterilerle o konuşuyordu”
Tehdit edilen ve zorla fuhşa zorlanan anne Melisa Erbay, “Çocuklarla bir süre onda kaldım bir ay sonra eve dönmek istedim ancak Mehmet Aksu bana bağırarak gidemezsin dedi. Bana fuhuş teklif etti kabul etmeyince taciz etmeye kalktı. Çocuklar yemek yedikleri için çocukların kıyafetlerini değişmeye gittiğimde odaya kapının aniden kapandığını duydum ve taciz etmeye kalktı. Sonrasında Gamze beni aradı ve bu işi yapacaksın dedi. Yoksa çocuklarını göremezsin dedi. Zaten Gamze’yle ses tonumuz benzediği için müşterilerle o konuşuyordu. Mehmet’in bir adamı kapının önünde adam diktim. Ardından eve polis baskın oldu polis memurlarına da zorla tutulduğumu söylemiştim” dedi.

“Bana cinsel gücü artıran hap veriyorlardı”
Her iki çocuğun vücudunda morluklar olduğunu ve her sorduğunda soğuktan dolayı olduğunu söylediklerini belirten Melisa Erbay, “Benim yanımda da sevecen davranıyorlardı. Lina ilk düştüğü zaman da beni başka bir evde çalıştırıyordur. Ben dışarıdaydım Gamze eve geldiğimde yanıma geldi çocuk koltuktan düştü boğazına cips kaçtı Mehmet de onu hastaneye götürdü. Birlikte hastaneye gittik, gidince çocuğa ne oldu diye bağırıp çağırdım. Naime nerde diye sorduğumda ablasında kalıyor getiremedik dediler. Polisler anneye verelim mi dediği zaman Mehmet beni tehdit etti. Ben çocuğu hastaneden çıkaralım demedim. Beni tehdit ettikleri için çocuğumu çıkarmak zorunda kaldım. Ben başhekim ile konuşmak istedim çocuğun bir şeyi yok ben buraya para döktüm ve sen de çalışarak bu parayı ödeyeceksin. Gamze’nin onkolojideki evine gittik ve Mehmet oraya geldi tehdit ederek çalışarak parayı ödemem gerektiğini söyledi. Bu süreçte çalışmaya devam ettim 1 ay geçiyordu öyle çocukları gösteriyorlardı. Her iki çocuğun vücudunda morluklar vardı, her sorduğumda soğuktan dolayı olduğunu söylediler ve benim yanımda da sevecen davranıyorlardı. Ben çocukları istediğimde çocukların sağlığını istiyorsan çalışacaksın diyorlardı. Bana cinsel gücü artıran hap veriyorlardı. Mehmet evleri tutuyordu Gamze de müşterilerle konuşuyordu. Çocukları görmek istiyorum dediğimde de çocukları bana göstermemeye başladılar. Gamze’ye çoğu kez yalvardım ve para verdim çocukları göstermediler. Daha sonra sosyal medya hesabımdan eşime yazdım hem karakolda şikayetçi olduk hem de Müge Anlı programına konuk olduk. Ben Gamze’nin evine gittikten 2 ay sonra telefonum bozuldu gerekçesiyle telefonumu aldılar. Gamze duşa girdiği zaman da telefonuyla eşimle iletişime geçtik. Ben kızım Lina vefat ettiğinde olay yerinde değildim. Programa çıkmadan önce kızımın vefatından haberim yoktu duyduktan sonra şoka girdim. Polise beni zorla tutulduğumu söyledim ve beni kaale almadılar. Kaç defa kaçmak istedim beni Mehmet yakaladı. Çocukların bulunmasından iki ay önce sorduğumda çocukları yurda verdiklerinin söylediler. Şu an eşimle ayrıyım kızım babasında kalıyor. Her iki sanıktan da şikayetçiyim” ifadelerini kullandı.