O yüzyıl Türk edebiyatının enbüyük destan şairlerinden biridir.muhteşem bir adam gerçek bir beyfendi harika bir insan, Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu.O’nu radyo yıllarımda tanıdım.
İstanbul Radyosunda prodüktörlük yaptığım dönemde özel hukukumuz gelişti, abi kardeş ilişkimiz vefatına kadar devam etti. İstanbul radyosu sütüdyoların da kendi sesinden ve kızı Aygül’ün sesinden destanlar burcu kitabını seslendirerek kaset haline getirdik , büyük emek ve çabalarla ortaya koyduğumuz bu çalışma okuyucusuna belli bir sürede ulaştı , rahmetli Türk İslam kültürünü en iyi özümlemiş zamanında ve günümüzde Türk gençliğine ve Türk milletine ışık olarak büyük bir nimet gibi sunmuşdu ancak aziz milletimiz ve camiamız kültür sanat dünyası sağlığında Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlunu pek anlayamadı .
Aylardan agustos gunlerden cuma gün doğmadan iklim-i Ruma Bozkurtlar ordusu gecti hucuma yeni bir şevk ile gürledi gökler Ya Allah Bismillah Allahu ekber mısraları dillere pelesenk oldu.
Nurlar içerisinde yatsın Allahu Teala cennette cemali ile muhatap eylesin inşallah rahmetli Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu 21 ağustos‘da vefat etmişti günlerden cumaydi cenazesi Selimiye camiin'den kaldırılacaktı ,habere en erken alanlardan birisiydim ve Sevinç Çokum'la telefonlaşarak Selimiye cami‘ne koştuk aylardan Ağustos günlerden cuma idi ve 21 Ağustos 1992’de Selimiye caminin avlusuna girdiğimizde musalla taşında ayyıldızlı bayrağa sarılmış Niyazi ağbinin tabutu etrafında iki mehmetçik nöbet tutuyordu ve mehmetçik kendisini destanlaştıran şairini unutmamış ve başında nöbet tutmakdaydı.
Sevinç abla ve eşi Rıfat çokumla duygulandık göz göze geldik heyecanlandık , zaman geçtikçe Selimiye caminin avlusu kalabalıklaştı avlu da kendisini seven camiamızın pek çok ismi orada buluşmuş idi ancak ezan yaklaştığı sırda bir tabut daha kondu musalla taşına bu son gelen cenaze emekli bir subaya aitmiş Rahmetli Niyazi ağbinin tabutunun başında nöbet tutan iki asker aslında yanlışlıkla sonradan gelen askerin tabutu sanarak musalla taşındaki GERÇEK KAHRAMANININ BAŞINDA NÖBETTEYDİ.
Bu yanlışlık değil ancak ilahi bir emirle ortaya çıkan bir tevafuktu Niyazi ağbinin albayrağa sarılı tabutunun başına tören kiyafetli Mehmetçik çok yakışmıştı çok !
Ölüm bir insana ancak bu kadar yakışırdı bütün cami avlusunu uhrevi bir hava kaplamış, herkesin kalbi nurlarla yıkanmıştı. Gökten saf saf melekler inmiş sanki Mehmetçikte nöbetteydi. Aylardan Ağustos günlerden cumaydı.Bozkurt’lar ordusu huzurdaydı.
Allahu Teala rahmetiyle muamele eylesin.Mekanı cennet olsun.
H.Ahmet Çelik