Seçim yaklaştıkça iç siyaset kızışıyor. Liderler vaatlerini ve görüşlerini açıklamaya devam ediyor…
Erdoğan hizmet endeksli projelerini sahaya sürmeye devam ederek rakiplerine gözdağı, seçmenlere umut veriyor… Kılıçdaroğlu ise etnik ve mezhepsel durumunu açıklayarak herkesi şaşırtıyor. Ama eski Genel Başkan Yardımcısı Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise kimseyi şaşırtmıyor.
Her daim Kandil’in arkasında duran, buna rağmen CHP’de asla dokunulmayan Diyarbakır Milletvekili Tanrıkulu, HDP’nin ilan ettiği 11 maddelik “tutum belgesi” ile 30 Ocak’ta açıklanan ittifak masası ortak bildirisinin bire bir örtüştüğünü söylemiş.
Örtüştüğünü söylediği maddeler arasında terörle mücadelenin sona ermesi, özerklik terör örgütüne destek verdikleri için HDP’li belediyelere atanan kayyumlara son verilmesi, ana dilde eğitim gibi maddeler yer alıyor.
Türkiye’de Gölge CIA Belgeleri ile Gölge CIA Ajanları
Tarih: 27 Şubat 2012.
Wikileaks “The Global Intelligence Files (Küresel İstihbarat Dosyaları)” adı altında yeni sızıntılara başladı.
Sızıntının kaynağı, merkezi Teksas olan küresel istihbarat şirketi Stratfor’du.
Belgeler, Temmuz 2004-Aralık 2011 tarihleri arasına ait, 5 milyonun üzerinde e-posta idi.
Ve söz konusu e-postalar Stratfor’un iç yazışmalarından oluşuyordu.
Bu belgelerin önemini anlamak için, kısaca Stratfor’dan bahsedelim.
Adı sStrategic Forecasting (Stratejik Öngörü) sözünün kısaltılmışından türetildi.
1996 yılında George Friedman tarafından kuruldu.
Friedman ABD Savunma Bakanlığı Pentagon’a danışmanlık yapmasıyla biliniyordu.
SHAPE, ABD Harp Okulu. Milli Savunma Üniversitesi gibi kurumlarda milli güvenlik ve savunma dersleri veren Friedman, yazdığı strateji kitaplarıyla da tanınıyordu.
Medeniyetler çatışmasına inanmayan Stratfor’un kurucusu Friedman, “Türkiye, rotasını Avrupa Birliği yerine İslam dünyası ve ABD’ye çevirmeli.” Tezini savunuyor. Ve “Türkiye tarih sahnesine imparatorluk olarak dönecek, Türkiye Birliği adında bir örgütlenmeye gidecek” diyordu.
Stratfor’un müşterileri arasında Pentagon, ABD İç Güvenlik Bakanlığı, ABD Savunma İstihbarat Departmanı ve uluslararası silah şirketleri gibi önemli kurumlar vardı. En kritik müşterisinin CIA olması ve yaptığı başarılı tahminler ise, Stratfor için “Gölge CIA” yakıştırması yapılmasını sağladı.
Şirket abonelerine üyelik düzeylerine göre anlık ya da dönemlik istihbarat sağlıyordu.
Dünyanın dört bir yanında çalışan ve temsilcileri aracılığıyla büyük bir haber alma ağına dönüşen Stratfor’un çalışanları arasında, çok sayıda eski CIA mensubu ve değişik ülkelerde dışişleri bakanlığı başta olmak üzere çeşitli kilit kurumlarda görev yapmış kişiler vardı.
Belgeler incelendiğinde Türkiye’den kuruma çalışan isimler içerisinde TÜSİAD ve önemli siyasi partiler öne çıkıyor.
Stratfor belgelerinin sızmasıyla, Türkiye’de tartışılan diğer isim ise CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu oldu.
Tanrıkulu da Stratfor’un haber kaynakları arasında yer alıyor, hatta ismi “TR705” koduyla kurum tarafından şifreleniyordu. Bu numara Tanrıkulu’nun üzerine yapıştı. Türkiye’de ulusalcılar Tanrıkulu’na uzun süre “TR705” diye hitap etti.
Stratfor çalışanı Emre Doğru tarafından kodlanan Tanrıkulu ise, Doğru’ya bilgi verdiğini kabul etti. Ancak anlattığına göre bu ilişki herhangi bir gazeteciyle kurduğu ilişkiden farksızdı. Tanrıkulu’nun açıklamaları yeterince tatmin edici bulunmamış olacak ki, CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz partisinin kapalı grup toplantısında, Sezgin Tanrıkulu’na “CIA AJANI” diye bağırdı. İkili arasındaki kavgayı araya giren vekiller durdururken, CHP’li Yılmaz bu sözleri nedeniyle partisinden uyarı cezası aldı.
Aslına bakılırsa…
Tanrıkulu hakkında bu iddiaların yayılmasına neden olan başka Wikileaks belgeleri de vardı. ABD misyon temsilcileri çeşitli konularda Tanrıkulu’nun görüşlerine başvuruyor, bu görüşleri kriptoya dönüştürüyor ve Washington’a gönderiyorlardı. 5 Temmuz 2006 tarihli Ankara Büyükelçiliği kaynaklı kriptoda Tanrıkulu’ndan “uzun zamandır konsolosluğumuzun kontakt kişisi” diye söz ediliyordu.
Ya da 2 Mart 2006 tarihli Ankara Büyükelçiliği kaynaklı kriptoda, ABD’li diplomat Ross Wilson, Tanrıkulu’nun görüşlerini şöyle aktarıyordu:
(…) Önceki uluslararası ziyaretçi katılımcı, Robert Kennedy ödüllü ve Diyarbakır İnsan Hakları Derneği Başkanı Sezgin Tanrıkulu, Amerika Birleşik Devletleri’nin bölgedeki genel çabaları için müteşekkir olduğunu ama Abu Gharib (Ebu Garib) fotoğraflarının tekrar basında yayınlanmasından endişe ettiğini belirtti.
Evet…
Bugün CHP yöneticisi olan Sezgin Tanrıkulu, Amerikan askerlerinin Irak’taki Ebu Garib cezaevinde yaptığı işkencelerin yeni görüntülerinin yayınlanmasından rahatsızdı.
“Lütfen saklayın” Uyarısı
Devam edersek… ADD Diyarbakır Şubesi yöneticileri 12 Haziran 2007’de Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptıkları suç duyurusunda, Mesud Barzani hakkında “terör örgütü PKK’nın işlemekte olduğu suçlara katılarak destek verdiği” iddiasıyla soruşturma başlatılarak, kamu davası açılmasını istemişlerdi.
İşte bu suç duyurusu 21 Haziran 2007 tarihli ABD Büyükelçiliği kriptosuna konu oldu. Kriptoda Sezgin Tanrıkulu’nun ismi şöyle geçiyordu:
(…) İki Diyarbakır İnsan Hakları avukatı Arif Altunkalem ve Sezgin Tanrıkulu (lütfen saklayın) yasal dayanak olmasa da, Cumhuriyet Savcısı’nın soruşturma açmaya hazırlandığına inandıklarını 19 Haziran’da Adana Konsolosluğu’na ilettiler (…)
Dikkatinizi çekelim: Büyükelçi Wilson geçtiği kriptodaki kaynaklarından Sezgin Tanrıkulu’nun ismiin “saklanması”, yani deşifre olmaması konusunda Washington’u uyarıyordu.
Kuşkusuz…
Hem Stratfor’daki, hem de kriptolardaki bu ifadeler Tanrıkulu’nun “CIA ve ABD ile ne kadar içli dışlı olduğunu açık seçik gösteriyor. Evet, CHP’nin arkasındaki güç ABD. Konuyu bütün Türk milliyetçilerinin dikkatine sunarım.
H.AHMET ÇELİK
⁕ Kaynak:
Gizli Belgelerde Türkiye’nin Sırları – Barış Terkoğlu
Barış Pehlivan