Solomon yerlileri bir orman arazisini tarıma açmak istediklerinde, ağaçları kesmek yerine farklı bir yöntem kullanırlar. Elektrikli testere gibi aletlerden mahrum oldukları için, hep birlikte toplanıp ağaçların etrafını sararak, ağaçlara kötü sözler söyleyip lanet okurlar. Ağaçların da ruhlarının olduğuna inandıkları için kötü sözleri duyan ruhun, ağacı terk edeceğini düşünürler. Birkaç hafta içinde ağaçların yaprakları önce sararır, sonra dökülür ve bir süre sonra ağaç kendiliğinden kurur.
)
Kâinatta var olan her şey aslında bir enerjidir. Olumsuz duygulardan, yıkıcı ve yıpratıcı bir enerji açığa çıkar. Bu enerji yalnızca insanlara değil, tüm varlıklara tesir eder. Bunun tersi de mümkündür. Çiçek yetiştirmekten anlayanlar, çiçeklerle konuşmanın ve onlara sevgi göstermenin şaşırtıcı sonuçlarını iyi bilirler.
Ses dalgalarının kâinatta yok olmadıkları bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Japon bilim adamı Dr. Masaru Emoto, 2004 yılında “Suyun Gizli Mesajı” isimli bir kitap yazdı. Bütün dünyada büyük yankı uyandıran kitapta; su moleküllerinin özel bir yöntemle çekilen fotoğraflarıyla, suyun duygulardan nasıl etkilendiği ispatlandı. Su molekülleri olumsuz sözlerden olumsuz etkilenip bozuk şekiller alırken, güzel sözler duyduğunda ise simetrik ve uyumlu şekillere dönüşüyordu. Bu araştırmanın fotoğraflarını internette görmek ilgi çekici olacaktır.
Aslında her şey, aynı bütünün farklı kısımlarıdır. Biz de her şeyle birlikte o bütünü oluşturuyoruz. Bu sebeple, herhangi bir varlığa sevgimizi verdiğimizde, o varlık bize tüm benliğiyle hizmete hazır olur. Buna, “alma-verme dengesi” denir. Bir bahçeye emek veren kişiye, bahçenin güzelliğiyle huzur vermesi gibi… Her şeyin her şeye etki ettiği bu âlemde mühim olan, her şeyle sevgi frekansında buluşabilmektir.
Aşağıdaki video, gerçek bir hikayedir ve sevginin gücünü gösteren harika bir örnektir. (Tam ekran izleyiniz.)
https://www.youtube.com/watch?v=uoFRxkT_ul0