BAK, SONRA DEMEDİ DEMEYİN !..

Rakamla 4.289 , yazıyla (dörtbinikiyüzseksendokuz)

Var mı bunu bilen . İllaki vardır.

Ocak 2022 tarihi itibariyle; Şanıyla ,şerefiyle 25-30 yıl kamu da hizmet etmiş ,en düşük emekli memur maaşı alan bir emeklimizin, ayın ilk birkaç gününde ,bankaların ATM diye bilinen ( Auotamatic Teller Machine) yani Otomatik Vezne Makinesinden, çekmeye çalıştığı meblağdır.

Tekrar yazalım 4.289.00 TL .

Peki ülkemizde uygulanan asgari ücret şu an kaç lira ? 4.253.00 TL.

4289 - 4253 = 36 TL .

Yani,30 yıl devlete hizmet etmiş ve en düşük seviyeden emekli olmuş bir devlet memuru, halen çalışan asgari ücretliden 36 TL fazla alıyor gibi gözükse de, kazın ayağı tabi ki öyle değil.

AGİ diye bir uygulama var. Kısaca ( Asgari Geçim İndirimi)

Yani , asgari ücretle çalışan bir kardeşimizin , bekar olması veya evli ama çocuksuz olması ya da sahip olduğu çocuk sayısı ile doğru orantılı olarak 350 TL ile 650 TL aralığında ekstra sağlanan bir avantaj.

Hal böyle olunca ,asgari ücretle çalışan bir kardeşimiz, 30 yıllık emekli bir memur kardeşimize, aldığı maaş itibariyle ortalama 500 TL takıyor. (Helal-i hoş olsun)

Buradan yetkili veya yetkisiz, bütün Kamu Görevlileri Sendikalarının yöneticilerinin tamamına sesleniyorum.

Ve diyorum ki !...

Bu işi yıllarca ben de yaptım. İki ayrı Sendika ve iki ayrı Konfederasyonunun kurucusuyum, bu sendikalar da Şube Başkanlığı, (Genel Merkez Yöneticiliği) Genel Sekreterlik ve Genel Başkan Yardımcılığı da yaptım.

Hatırlamıyorum ama yüzlerce toplantı , seminer, genel kurul yaptım, çalışma hayatı ve özelleştirme konulu onlarca konferans verdim. Adına ister demokratik deyin ,ister demeyin ama yüzlerce eylemlere katıldım.

Tüzükler, yönergeler, hazırladım. İlgili mercilere sunulmak kanun taslakları üzerinde çalışmalar yaptım, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda bazı yasaların görüşülmesi öncesi, sendikam adına komisyona görüşlerimizi sundum.

Bir zamanlar Emek Platformu vardı. Bu platform da , mensubu olduğum sendikanın ( gündemde ki konuların içeriğine yönelik ) görüşlerimizi bildirmek üzere uzman olarak bu toplantılara katıldım.

Yaşar OKUYAN’ın Çalışma Bakanı olduğu ve bu meşhur emeklilik yasasının çıkarılmasına müteakip, Kamu Sendikacılığının daha henüz yasalaşmadığı ve bu işi gönüllülük esasına yaptığımız dönemde bile bu işin hakkını veren bir tempo ile çalıştık ve yüzlerce eylem yaptık.

Hülasa , şunu demeye çalışıyorum.

Aylardır bir çok sendikanın , memur ve emekli maaşlarının azlığı ile ilgili beyanatlarını okuyorum, iyi kötü sosyal medya da paylaştıkları görüşlerini biliyorum.

Bunların genel değerlendirmesini yapmak şu an benim haddim değil ama çok cılız ve yetersiz tepkilerin olduğu da herkesin malumu. Ekonomik sıkıntıların çok yoğun olduğu bu dönem de, Allah aşkı için; “Merak etmeyin ,TEMMUZ ayında da memur ve emekliye zam verilecek” diye lütfen kimse beyanat vermesin.

Çok gıcık oluyor.

Yapılmış olan toplu sözleşme gereği ,TEMMUZ’ da zaten maaşlara bir zam ve ayarlama yapılacak.

Altı aylık enflasyon, artı yüzde 7,5 zaten bilinen bir şey . Beklenti bu mu ? Asla değil ,emekli en az 100 de 100 zam bekliyor.

Bakın mutfaklar yanıyor, emekli arabasına akaryakıt alamıyor. Yarım kiloluk ambalajlarda bakliyatlar çıkmış, marketlerde gördüm.

Bunlar da bilinen şeyler.

Bakın çok iddialı konuşuyorum, bizler yani ülkemiz için alınan bir çok tedbir , daha yasallaşmadan gümbürtüye gidiyor.

Benim de kendime göre ekonomik anlamda alınmasının gerekli olduğunu düşündüğüm tedbirler var. Sorarlarsa da söylerim .

İyi kötü biz de bu işi yaptık ,bir sürü okulunu da okuduk ,içinde de yaşıyoruz. Bilmek istiyorsanız gerçekten anlatırım.Enerjide ,tarımda, çalışma hayatında, gıda sektöründe yapılması gerekenler.

Vatandaş acil çözüm bekliyor kardeşim , sadece iyi niyet te yetmiyor. Öncelikle şu çapsız , asalak ve gerçekten cahil, proje üretemeyen bir takım yapışıklardan kurtulunması lazım.

Hoş çakalın. Sağlıcakla kalın Allah’a emanet olun.