uluer
versa

İLTER SAĞIRSOY YAZDI - BAYRAMLAŞ-MA’DA BİLE ÇOK OLUYORSUN ARTIK RASİM ARI !

Nevşehir 03.04.2025 - 18:00, Güncelleme: 03.04.2025 - 16:52
 

İLTER SAĞIRSOY YAZDI - BAYRAMLAŞ-MA’DA BİLE ÇOK OLUYORSUN ARTIK RASİM ARI !

Ama Rasim Arı ne yapıyor ? Büyüklerinin yaptığının tam tersini yapıyor.

Neden mi çok oluyor Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı.. ? Ya sen nasıl bir insansın ? Adam büyüğünü, küçüğünü bilir, büyüklerinin gittiği yoldan gider, onların yaptığından yapar. Ama Rasim Arı ne yapıyor ? Büyüklerinin yaptığının tam tersini yapıyor. Anlatayım. Sen tut, Ramazan Bayramı münasebetiyle Nevşehir Valiliği’nin ev sahipliği yaptığı, BAYRAMLAŞ-MA’ya git. Peki ne var bunda, adam gidecek tabi ki, şehr-i emin, yani şehrin , emin ve güvenilir kişisi, belediye başkanı, o gitmeyecek de ben mi gideceğim diyebilirsiniz. Ama Rasim Arı, ters hareketlerle , çok saygısızca davranışlarda bulundu bu BAYRAMLAŞ-MA’da. Bir kere şehrin, koskoca Valisi, 2 milletvekili ( Filiz Kılıç ve Süleyman Özgün), Emniyet Müdürü ve kıymeti kendinden menkulü birkaç işadamının yer aldığı PROTOKOL masasını, halkın gözünün önünde devirdi. Devirdi derken tutup yere fırlatmadı ama daha beterini yaptı. Hepsini anlatacağım ve siz de sanırım gerçekten Rasim Arı’nın artık çok olduğuna kanaat getireceksiniz. BAYRAMLAŞ-MA alanına çıkan kasvetli merdivenlerin basamaklarını tırmanırken, Rasim ARI bayramlaşmaya, orada bekleyen görevli memurlar la başladı. Hal hatır sordu, onlarla tokalaştı, bayramlarını kutladı. Hazır olda bekleyen ve Başkan’ı selamlayan görevliler şaşırdı. Öyle ya, Başkan’dan önceki hazirun, aynı merdivenleri vakur bir edayla çıkarken, yanda bekleyen bu alışıldık görevli ekibi fark etmemişti bile. Oysa , Rasim Arı, yani şehrin emini, belediye başkanı , seçilmiş koskoca makam sahibi kişi, burada bekleyen görevlilere bir garip davranmıştı. Alışkanlığı bozmuş, “büyükleri gibi “ yapmamış, insani bir yaklaşım ve sıcaklıkla onlarla tokalaşarak, onların ellerine ve oradan da yüreklerine dokunmuştu. Bu samimi ve sıcak hamle hepsinin yüreklerinde ve beyinlerindeki İNSAN bölümünde, ciddi ve kalıcı etkiler yapmıştı. Üstelik Başkan Arı bunu, duyduğuma göre, hep yapıyordu. Başkan Arı, bununla da yetinmemiş ve bayramlaşmayı evindeki gibi yapmış, ama buraya göre, hele hele büyüklerine göre de, abartmıştı. BAYRAMLAŞ-MA’nın yapıldığı Vilayetler Evi (eski öğretmen evi) bahçesinin girişinden itibaren kurulan bistroların (yüksek ayaklı, yuvarlak küçük masa tahtası olan davetlerde kullanılan servis masaları) etrafında kümelenen vatandaşlarla, abartısız söylüyorum teker, teker sarılıp, öpüşüp , hal hatır sorup gerçek manada BAYRAMLAŞTI. İki dakika önce girişte merdivenlerin orda bekleyen görevli memur ekiple bayramlaşırken, onların yüreğinde ve aklında nasıl bir insani iz bıraktıysa , bahçedeki , hemşehrilerinin de gönlünde ve beyninde aynı duygu yüklü insani izleri bırakmıştı. Aynı BAYRAMLAŞ-MA Alanı’nda, az ötede, PROTOKOL masasındaki, o vakur, kasvetli ve kasıntılı, dokunulmaz, temas edilmez hatta ulaşılmaz görüntüsünü oluşturanların, büyük kısmının aksine, sıcak, samimi ve cana yakın davranışlarla herkesin bayramını tek tek kutladı. İsteyenlerle fotoğraf çektirdi, kimi çocukların yanağından makas alırken, çoğu da sarılıp BAŞKAN AMCALARINI öptü. Yani küçükler Başkan vasıtasıyla, devletin protokol masasındaki soğuk yüzünün yerine, devletin sıcak ve şefkatli yüzüyle tanışıp ona sarıldı ve kendinden GİBİ değil, bizatihi kendiyle kucaklaştı, bayramlaştı. İşte RASİM ARI bu “saygısızlığı” yaptı; yani devletin temsilcisi olmayı, milletvekili ya da devletin üst düzey yöneticisi, il müdürü olmayı, KASILMAK, ULAŞILMAZ OLMAK, VATANDAŞA TEPEDEN BAKMAK , VATANDAŞA AHKAM KESMEK zannedenlerin bu davranışlarının tamamını tutup, bizzat eliyle, beden temasıyla, tatlı diliyle , bayram sabahı, tam da bayram tadında bir edayla, hooop diye çöpe attı, Bu bayramın birinci günü yapılacak iş mi ? BAYRAMLAŞ-MA için kurulmuş olan PROTOKOL masası etrafındakilere yapılacak hareket mi bu ? Sen tut taa bahçenin bir ucundan , öbür ucuna kadar, insanlarla birebir bayramlaş, onların gönüllerini al, çocukların yanaklarını, başını okşa, herkesle fotoğraf çektir, sonra, yani en sonra da, protokole gel ve oradakilerle bayramlaş. Dedim ya ters adam bu Rasim Arı ve her bayram bunu yapıyor sanırım. Çok ayıp çookk…! Olmaaazzz.. Bu kadar da olmaz Rasim Efendi.. Kötü örnek oluyorsun. Vatandaş lehine, devletin baba ve şefkat dolu yüzünü gösterme lehine, yine haddini aştın, ayıp ettin. Şimdi o BAYRAMLAŞ-MA alanındaki vatandaşların istisnasız tamamı, senin davranışlarınla, PROTOKOL MASASI etrafında BAYRAMLAŞ-MA için bekleyen ekibi, kıyaslamadı mı sanıyorsunuz ? Kıyasladı , hem de nasıl kıyasladı, orada konuşulanları bizzat duydum ben. Bu yazı da o sohbetlerden çıktı zaten, anlayana! Haa bu kadar mı, hayır bilakis, daha sonra bu protokol mensupları BAYRAMLAŞ-MA’yla İlgili başka bir ritüele geçiş yaptılar. Önce Vali bey bir bayramlaş-ma konuşması yaptı. (mesela yıllardır evimizde bayramlaşma olur ama rahmetli olana kadar babam, hiçbir zaman, aile mensuplarını toplayıp böyle tepeden tepeden bir bayram kutlama konuşması yapmadı, biz de onu alkışlamadık, hiç. Sadece bol bayram harçlığı verdiyse bir kere daha öptük yanağından) Sonra, Vali Bey başta olmak üzere PROTOKOL’deki üyeler, bayramlaş-maya gelenleri tek tek huzurlarına alarak, “onlara, kendilerinin bayramını kutlattırdılar. “ Yani, biz 8-10 kişi protokol mensubu olarak buradayız ve siz halk olarak, tek tek gelip bizim önümüzden geçip elimizi sıkma şerefine nail olarak, bizim bayramımızı kutlayın dediler. Halk da, kutladı. Bu arada Başkan Rasim Arı da, nezaketen bu protokolde yer aldı. Ama “O” zaten daha önce, şimdi huzura çekilen tüm marabalarla, pardon halkla, daha önce “senli-benli” bir şekilde, evindeki gibi, samimiyetle bayramlaşmıştı. Peki İlter bu kadar ahkam kesiyorsun o halde bu iş nasıl olur, onu da anlat, diyorsanız çok basit hemen anlatayım. Ramazan Bayramlaşması, bir resmi devlet töreni ya da, kutlaması değildir (29 Ekim veya 30 Ağustos gibi) tamamen o şehirde yaşayanlarla, o şehirde yaşayanlara “ücreti karşılığı “ hizmet edenlerin (Valisinden, milletvekilinden, emniyet müdüründen, devletteki tüm işçi ve memurların tekmili birden dahil bu tanımlamaya ) samimi ve zorunlu olmayan bir buluşmasıdır.. (Bence doğrusu da sadece Bayram namazından sonra yapılanıdır) Hülasa, herkes verilen saatte gelir, bistro tarzı veya benzeri masalar etrafından toplanılır, başta Vali olmak üzere herkes ama istisnasız herkes PROTOKOL düzeni olmaksızın, bu küçük gruplar arasına dahil olarak, tıpkı yukarıda anlattığım gibi yani, RASİM ARI’nın YAPTIĞI GİBİ, halkla bayramlaşır, sohbet eder, fotoğraflar çekilir ve dağılırlar. Kısacası halkla, halkın vergileriyle halka hizmet etsin diye görevli herkes ama herkes, bu bilinçle bayramlaşır. Halk, protokolün bayramını kutlamaz. İlle de , kuyruk oluşturulup herkes herkesle bayramlaşsın deniyorsa da, uzun bir kuyruk oluşturulur, halk durur ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dediği gibi, halka hizmetle görevli olanlar da, hizmet etmekle görevli oldukları halkın önünden tek tek geçerek, onlarla bayramlaşır. Burada sıranın başına, Cumhurbaşkanı’nı temsil ettiği için SADECE Vali’nin geçmesi de, vatandaşın ötelendiği ya da eziklendiği ,ya da devletin vatandaşa tepeden baktığı vs. anlamına gelmez, burada Vali’nin aldığı pozisyon, devletin yüceliği ve büyüklüğünü temsilen alınan ve her yerde ve de her daim alınması gereken pozisyondur. Gerisi halka hizmet kadrosudur ve halktan sonra gelir. Özetle, Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı, ilk aday olduğu günden beri neyse o, nasılsa her yerde de öyle davranıyor ve onun için de, muhalefetten aday olsa bile halk, sadece hizmet etsin diye değil sevdiği biri hizmet etsin diye O’nu seçiyor. (yani sevgi önce geliyor) Bu kadar basit. Bu nedenle de, Rasim Arı bugün de, yarın da, halkın yüreğinde, gönlünde ve oyunun rengindeki yerini koruyacaktır. Seçim kazanmak için ne yapmak gerekir diye düşünenlere, Rasim Arı’nın hayatını, her şeyiyle ama her şeyiyle ders olarak okutulmalıdır. İş makinasının üstünde operatör gibi çalışırken işçilere moral vermesi, belediye otobüsünün şoför koltuğunda oturup binen yolculara “ hadi geçin bugün bendensiniz” diyerek tatlı küçük sürprizleri, çat kapı işyeri ve hane halkı ziyaretleri de, hep bu dersin alt konu başlıklarına örnekler olur… Hatırlasanıza, Arı için neler söylendi neler, ama vatandaş yine seçti. Çünkü sevdi ve inandı. Sevgifendi herşeyi yendi… Çok oluyorsun Rasim Arı çoookkk ! Nokta.
Ama Rasim Arı ne yapıyor ? Büyüklerinin yaptığının tam tersini yapıyor.
Neden mi çok oluyor Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı.. ?

Ya sen nasıl bir insansın ? Adam büyüğünü, küçüğünü bilir, büyüklerinin gittiği yoldan gider, onların yaptığından yapar.

Ama Rasim Arı ne yapıyor ? Büyüklerinin yaptığının tam tersini yapıyor.

Anlatayım.

Sen tut, Ramazan Bayramı münasebetiyle Nevşehir Valiliği’nin ev sahipliği yaptığı, BAYRAMLAŞ-MA’ya git.

Peki ne var bunda, adam gidecek tabi ki, şehr-i emin, yani şehrin , emin ve güvenilir kişisi, belediye başkanı, o gitmeyecek de ben mi gideceğim diyebilirsiniz.

Ama Rasim Arı, ters hareketlerle , çok saygısızca davranışlarda bulundu bu BAYRAMLAŞ-MA’da.

Bir kere şehrin, koskoca Valisi, 2 milletvekili ( Filiz Kılıç ve Süleyman Özgün), Emniyet Müdürü ve kıymeti kendinden menkulü birkaç işadamının yer aldığı PROTOKOL masasını, halkın gözünün önünde devirdi.

Devirdi derken tutup yere fırlatmadı ama daha beterini yaptı.

Hepsini anlatacağım ve siz de sanırım gerçekten Rasim Arı’nın artık çok olduğuna kanaat getireceksiniz.

BAYRAMLAŞ-MA alanına çıkan kasvetli merdivenlerin basamaklarını tırmanırken, Rasim ARI bayramlaşmaya, orada bekleyen görevli memurlar la başladı.

Hal hatır sordu, onlarla tokalaştı, bayramlarını kutladı.

Hazır olda bekleyen ve Başkan’ı selamlayan görevliler şaşırdı.

Öyle ya, Başkan’dan önceki hazirun, aynı merdivenleri vakur bir edayla çıkarken, yanda bekleyen bu alışıldık görevli ekibi fark etmemişti bile.

Oysa , Rasim Arı, yani şehrin emini, belediye başkanı , seçilmiş koskoca makam sahibi kişi, burada bekleyen görevlilere bir garip davranmıştı.

Alışkanlığı bozmuş, “büyükleri gibi “ yapmamış, insani bir yaklaşım ve sıcaklıkla onlarla tokalaşarak, onların ellerine ve oradan da yüreklerine dokunmuştu.

Bu samimi ve sıcak hamle hepsinin yüreklerinde ve beyinlerindeki İNSAN bölümünde, ciddi ve kalıcı etkiler yapmıştı. Üstelik Başkan Arı bunu, duyduğuma göre, hep yapıyordu.

Başkan Arı, bununla da yetinmemiş ve bayramlaşmayı evindeki gibi yapmış, ama buraya göre, hele hele büyüklerine göre de, abartmıştı.

BAYRAMLAŞ-MA’nın yapıldığı Vilayetler Evi (eski öğretmen evi) bahçesinin girişinden itibaren kurulan bistroların (yüksek ayaklı, yuvarlak küçük masa tahtası olan davetlerde kullanılan servis masaları) etrafında kümelenen vatandaşlarla, abartısız söylüyorum teker, teker sarılıp, öpüşüp , hal hatır sorup gerçek manada BAYRAMLAŞTI.

İki dakika önce girişte merdivenlerin orda bekleyen görevli memur ekiple bayramlaşırken, onların yüreğinde ve aklında nasıl bir insani iz bıraktıysa , bahçedeki , hemşehrilerinin de gönlünde ve beyninde aynı duygu yüklü insani izleri bırakmıştı.

Aynı BAYRAMLAŞ-MA Alanı’nda, az ötede, PROTOKOL masasındaki, o vakur, kasvetli ve kasıntılı, dokunulmaz, temas edilmez hatta ulaşılmaz görüntüsünü oluşturanların, büyük kısmının aksine, sıcak, samimi ve cana yakın davranışlarla herkesin bayramını tek tek kutladı.

İsteyenlerle fotoğraf çektirdi, kimi çocukların yanağından makas alırken, çoğu da sarılıp BAŞKAN AMCALARINI öptü.

Yani küçükler Başkan vasıtasıyla, devletin protokol masasındaki soğuk yüzünün yerine, devletin sıcak ve şefkatli yüzüyle tanışıp ona sarıldı ve kendinden GİBİ değil, bizatihi kendiyle kucaklaştı, bayramlaştı.

İşte RASİM ARI bu “saygısızlığı” yaptı; yani devletin temsilcisi olmayı, milletvekili ya da devletin üst düzey yöneticisi, il müdürü olmayı, KASILMAK, ULAŞILMAZ OLMAK, VATANDAŞA TEPEDEN BAKMAK , VATANDAŞA AHKAM KESMEK zannedenlerin bu davranışlarının tamamını tutup, bizzat eliyle, beden temasıyla, tatlı diliyle , bayram sabahı, tam da bayram tadında bir edayla, hooop diye çöpe attı,

Bu bayramın birinci günü yapılacak iş mi ?

BAYRAMLAŞ-MA için kurulmuş olan PROTOKOL masası etrafındakilere yapılacak hareket mi bu ?

Sen tut taa bahçenin bir ucundan , öbür ucuna kadar, insanlarla birebir bayramlaş, onların gönüllerini al, çocukların yanaklarını, başını okşa, herkesle fotoğraf çektir, sonra, yani en sonra da, protokole gel ve oradakilerle bayramlaş.

Dedim ya ters adam bu Rasim Arı ve her bayram bunu yapıyor sanırım. Çok ayıp çookk…!

Olmaaazzz..

Bu kadar da olmaz Rasim Efendi..

Kötü örnek oluyorsun. Vatandaş lehine, devletin baba ve şefkat dolu yüzünü gösterme lehine, yine haddini aştın, ayıp ettin.

Şimdi o BAYRAMLAŞ-MA alanındaki vatandaşların istisnasız tamamı, senin davranışlarınla, PROTOKOL MASASI etrafında BAYRAMLAŞ-MA için bekleyen ekibi, kıyaslamadı mı sanıyorsunuz ?

Kıyasladı , hem de nasıl kıyasladı, orada konuşulanları bizzat duydum ben.

Bu yazı da o sohbetlerden çıktı zaten, anlayana!

Haa bu kadar mı, hayır bilakis, daha sonra bu protokol mensupları BAYRAMLAŞ-MA’yla İlgili başka bir ritüele geçiş yaptılar.

Önce Vali bey bir bayramlaş-ma konuşması yaptı.

(mesela yıllardır evimizde bayramlaşma olur ama rahmetli olana kadar babam, hiçbir zaman, aile mensuplarını toplayıp böyle tepeden tepeden bir bayram kutlama konuşması yapmadı, biz de onu alkışlamadık, hiç.

Sadece bol bayram harçlığı verdiyse bir kere daha öptük yanağından) Sonra, Vali Bey başta olmak üzere PROTOKOL’deki üyeler, bayramlaş-maya gelenleri tek tek huzurlarına alarak, “onlara, kendilerinin bayramını kutlattırdılar.

“ Yani, biz 8-10 kişi protokol mensubu olarak buradayız ve siz halk olarak, tek tek gelip bizim önümüzden geçip elimizi sıkma şerefine nail olarak, bizim bayramımızı kutlayın dediler.

Halk da, kutladı. Bu arada Başkan Rasim Arı da, nezaketen bu protokolde yer aldı.

Ama “O” zaten daha önce, şimdi huzura çekilen tüm marabalarla, pardon halkla, daha önce “senli-benli” bir şekilde, evindeki gibi, samimiyetle bayramlaşmıştı.

Peki İlter bu kadar ahkam kesiyorsun o halde bu iş nasıl olur, onu da anlat, diyorsanız çok basit hemen anlatayım.

Ramazan Bayramlaşması, bir resmi devlet töreni ya da, kutlaması değildir (29 Ekim veya 30 Ağustos gibi) tamamen o şehirde yaşayanlarla, o şehirde yaşayanlara “ücreti karşılığı “ hizmet edenlerin (Valisinden, milletvekilinden, emniyet müdüründen, devletteki tüm işçi ve memurların tekmili birden dahil bu tanımlamaya ) samimi ve zorunlu olmayan bir buluşmasıdır..

(Bence doğrusu da sadece Bayram namazından sonra yapılanıdır) Hülasa, herkes verilen saatte gelir, bistro tarzı veya benzeri masalar etrafından toplanılır, başta Vali olmak üzere herkes ama istisnasız herkes PROTOKOL düzeni olmaksızın, bu küçük gruplar arasına dahil olarak, tıpkı yukarıda anlattığım gibi yani, RASİM ARI’nın YAPTIĞI GİBİ, halkla bayramlaşır, sohbet eder, fotoğraflar çekilir ve dağılırlar.

Kısacası halkla, halkın vergileriyle halka hizmet etsin diye görevli herkes ama herkes, bu bilinçle bayramlaşır.

Halk, protokolün bayramını kutlamaz. İlle de , kuyruk oluşturulup herkes herkesle bayramlaşsın deniyorsa da, uzun bir kuyruk oluşturulur, halk durur ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dediği gibi, halka hizmetle görevli olanlar da, hizmet etmekle görevli oldukları halkın önünden tek tek geçerek, onlarla bayramlaşır.

Burada sıranın başına, Cumhurbaşkanı’nı temsil ettiği için SADECE Vali’nin geçmesi de, vatandaşın ötelendiği ya da eziklendiği ,ya da devletin vatandaşa tepeden baktığı vs. anlamına gelmez, burada Vali’nin aldığı pozisyon, devletin yüceliği ve büyüklüğünü temsilen alınan ve her yerde ve de her daim alınması gereken pozisyondur.

Gerisi halka hizmet kadrosudur ve halktan sonra gelir.

Özetle, Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı, ilk aday olduğu günden beri neyse o, nasılsa her yerde de öyle davranıyor ve onun için de, muhalefetten aday olsa bile halk, sadece hizmet etsin diye değil sevdiği biri hizmet etsin diye O’nu seçiyor.

(yani sevgi önce geliyor) Bu kadar basit. Bu nedenle de, Rasim Arı bugün de, yarın da, halkın yüreğinde, gönlünde ve oyunun rengindeki yerini koruyacaktır.

Seçim kazanmak için ne yapmak gerekir diye düşünenlere, Rasim Arı’nın hayatını, her şeyiyle ama her şeyiyle ders olarak okutulmalıdır.

İş makinasının üstünde operatör gibi çalışırken işçilere moral vermesi, belediye otobüsünün şoför koltuğunda oturup binen yolculara “ hadi geçin bugün bendensiniz” diyerek tatlı küçük sürprizleri, çat kapı işyeri ve hane halkı ziyaretleri de, hep bu dersin alt konu başlıklarına örnekler olur…

Hatırlasanıza, Arı için neler söylendi neler, ama vatandaş yine seçti.

Çünkü sevdi ve inandı.

Sevgifendi herşeyi yendi…

Çok oluyorsun Rasim Arı çoookkk !

Nokta.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.